Çocuk ve Sağlıklı Sınırlar
Sınır Nedir ?
Sınır; bir kişiyi içine alan bir hattır. Bize özgürlüğün tanımını hatırlatır. Özgürlüğümüz bir başkasının haklarının başladığı yerde nasıl sona eriyorsa sınırlar da öyledir. Sınırlar kişinin kendi hak ve özgürlüklerini bilmesi, sürdürmesi ve koruması adına bilinmesi gereken önemli bir konudur. Bir kişinin sınırlarının nerede olduğunu bilirsek; onun kendi hayatının kontrolünü, duygularının ve davranışlarının sorumluluklarını almasını talep edebiliriz. Çocuklarda da sınır böyledir; ancak çocuklar sınırlarla doğmazlar. Sınırları ebeveynleri yardımıyla hayatta görerek ve modelleyerek içselleştirirler. Çocuğun kendisi ve çevresindekilerle daha uyumlu bir şekilde olabilmesi için kuralların belirlenmesine sınır koyma diyebiliriz (Demirel,2017).
Sağlıklı Sınırların Çocuklara Etkisi
Sınırlar net, belirgin ve tutarlı olursa sağlıklıdır. Hayatta karşılaşılan farklı durumlarda, kendi aile dinamiklerine göre esneyebilme becerisi, sınır koymadan önce önemlidir. Koyulan sınırların çocukların sağlık ve güvenliği için gerekli olup olmadığına karar verdikten sonra net, şefkatli ve kararlı bir tutum sergilemek çok kıymetlidir. Belirgin sınırlar;
- İyi tanımlanmış bir kimlik duygusu
- Seçebilme yeteneği
- Sorumluluk alabilme
- Özgürlüğün de içinde bulunduğu sevgi
- Kendini kontrol edebilme gibi özelliklerin gelişmesine yardımcı olur (Cloud&Townsend,2020).
Sınırlar Neden Gereklidir?
Sınırlar, çocuklara kendini güvende hissettirir. Çocuklar koyulan sınırlara tepki gösterseler veya kızsalar bile tutarlı, şefkatli bir şekilde koyulan sınırlar, çocuğun güven içinde yaşamasına ve güvende kalmasına yardımcı olur. Çünkü beyin deneyimle gelişir ve bir yetişkine kıyasla çocuğun hayat hakkındaki deneyimleri oldukça azdır. Dolayısıyla ebeveynin çocuğa rehber olması gerekmektedir. Çocuklar kendi yeterliliklerini ve hayatta neyi yapmaya izinli olduklarını sorgularken, ebeveynlerinin tepkilerine bakarlar. Burada ebeveynin sınırları sağlıklı bir şekilde koyması, çocuğunun yeterliliklerini ve özgüvenini desteklemesi çok kıymetlidir.
Şefkatli ve Sağlıklı Sınır Koymak İçin Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Sağlıklı ve şefkatli bir sınır koyabilmek için öncelikle pozitif disiplin ilkelerini bilmek ve uygulamak çok önemlidir. O yüzden mutlaka pozitif disiplin ile ilgili yazıyı okumanızı öneriyoruz. Burada şu noktalara dikkat vermekte fayda var:
- Ebeveyn kendi sınırlarını kontrol edebilmelidir. Sınır koymakta zorlanıyor musunuz? İnsanlara hayır dediğinizde kendinizi kötü hissediyor musunuz? Kendi ihtiyaçlarınızın farkına varırken, çocuğunuzun ihtiyaçlarına da kulak veriyor ve kendi ihtiyaçlarınızı arka plana atıyor musunuz? Bu gibi soruların cevaplarını iyi düşünmek ve kendi sınırlarınızı belirlemek önemlidir.
- Ebeveyn sınırları sadece sözel olarak ifade ediyorsa çocuğun o sınırları özümseme ihtimali daha azdır. Çünkü çocuklar görerek, deneyimleyerek, model alarak öğrenirler. Bu yüzden karşılıklı olarak sınırların konulduğu ve tutarlı bir şekilde bu sınırlara uyulan bir evde yaşamak; çocuğun sınırları daha kolay bir şekilde içselleştirmesine yardımcı olacaktır(Cloud&Townsend,2020).
- Ebeveynin olumsuz duygularının tetiklendiği anları fark edebilmesi çok değerlidir. Kendi çocukluğunda yaşadığı travmatik olabilecek anılar veya zorlandığı duygular şimdi yetişkin halinde bile oldukça etkili olabilmektedir. Ebeveynliğin çocukla birlikte bir büyüme süreci olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla ebeveynin içsel yolculuğunda bu tip tetiklenmeler çok sık yaşanabilmektedir . Kendinize şu soruyu sorun: “Çocuklarıma hayır demek, sevgilerini kaybetmek demek mi?” Eğer cevabınız “” ise sınır koymakta zorlanmanızın, geçmişteki olumsuz anılarınızla bağlantılı olabileceği ihtimalini göz önünde bulundurabilirsiniz.
- Bazen ebeveynler çocuğunun duygularıyla kendi duygularını fazlasıyla özdeşleştirebilir. Çocuğunuzun acısına katlanamama durumu,çözülmemiş olan eski sorunlarınızla bağlantılı olabilir.
- Sevgi ve çatışma durumu ne yazık ki birlikte düşünülememektedir. Oysa ki birini çok severken onunla aynı fikirde olmamak çok normal bir durumdur ve aranızdaki bağa zarar vermez. Çatışmalar gereklidir, ama çatışmayı ele alma ve çözme şekli de oldukça önem taşır.
- Çocuğun hayatıyla ilgili tüm kararları çocuğa bırakmak çok gerçekçi ve sağlıklı olmayacaktır. Çocuk kendisine verilen bu güçle ne yapacağını bilemeyebilir. O yüzden ebeveyn burada sorumluluk alarak çocuğun yaş ve gelişimine göre sağlıklı ve şefkatli sınırlar koymaya dikkat etmelidir.
- Keyif almak ile ihtiyaç duymak birbirinden çok farklı kavramlardır. Bu sınırı ebeveyn fark etmelidir. Koyduğunuz sınırlar elbette ki bazen çocuklarınızın hoşuna gitmeyecektir. Fakat burada çocuğun koyulan sınıra karşı hissettiği öfkeyi ve ağlamaları ebeveynin nasıl karşıladığı da önemlidir. Çocuğunuz koyduğunuz sınır yüzünden öfkeyle ağlarken ona nasıl bir mesaj vermeyi tercih edersiniz?
“Evet biliyorum çok üzüldün, ama ne yazık ki izin veremem, senin sağlığını çok önemsiyorum.” derken çocuğa “ Senin duygularını kabul ediyorum, önemsiyorum, benim için çok değerliler; ancak senin sağlığını düşünmek zorundayım.” mesajını verirken
“Tamam tamam ağlama yeter !Ne yaparsan yap!” gibi bir cevap “Senin ağlamanla baş edemiyorum.” mesajını verir. Bu nedenle çocuğun ağlamalarını da kabul edebilmek çok kıymetlidir. Eğer çocuğunuzun ağlamasına dayanmak çok zor geliyorsa burada ebeveynin dikkati kendisine vermesi yararlı olacaktır.
Sınır Koyarken Dikkat Edilmesi Gereken Püf Noktalar
- Çocuğun içinde bulunduğu gelişim dönemi özelliklerini iyi bilmek ve gerçekçi beklentilerde bulunmak önemlidir.
- Çocuğun sınır koymayı gerektiren davranışının altında yatan ihtiyacı fark etmeye çalışmak gerekir.
- Cümleye “Hayır” yerine “Evet ancak şundan sonra…” gibi pozitif kelimelerle başlanmalıdır.
- Sınır koyarken ses tonu, beden dili pozitif olmalıdır.
- Birlikte aile kuralları hazırlayabilir, bu kuralları hazırlarken çocuğun da fikrini alabilir, alternatif seçenekler hazırlayabilirsiniz.
- Çocukların ağlamalarına izin vermek, bedenlerinde biriken enerjiyi boşaltmalarına ve regüle olmalarına yardımcı olmak çok kıymetlidir.
- Çocuğu öfke geçirdiği anda bilgi vermek veya ikna etmeye çalışmak etkili olmayacaktır. O yüzden öfke anında çocuğun duygusunu aynalamak ve sakinleştikten sonra bu konuyu konuşmak daha sağlıklıdır.
- Çocuğun pozitif ve yeterli yanlarına vurgu yapmak çok önemli “Tatlım zorlandığını biliyorum; ama geçen gün okula gitmek istemediğinde de ne kadar eğlendiğini ve hemen alıştığını hatırladın mı?”
- Bağ kurmak ve temas etmek çok önemli. Çocuğunuz koyduğunuz sınıra karşı öfkelendiğinde neye ihtiyacı oluyor? Ne ona iyi gelir? Sarılmak, elini tutmak, temiz hava almak…
- Çocuk eğer çok öfkeleniyorsa regülasyonunu sağlamak için ebeveyn rehber olabilir. (Blogdaki Çocuk ve Öfke yazısını da okuyabilirsiniz ve uygulamayı ücretsiz indirip, bu konunun bildirimlerini ücretsiz olarak alıp, farkındalığınızı daha da arttırabilirsiniz.)
- Tahmin edilebilir ebeveyn tutumu ve öngörülebilir olmak çok kıymetli. Bu yüzden de tutarlı sınırlar koyulmalı ve anne-baba kendi arasında da tutarlı olmalıdır.
- Ebeveyn öfke ile barışmalıdır; kendi öfkesi ile de. Hiç öfkelenmemek sağlıklı değildir. Ancak öfke duygusunu kabul edip bu duygusunu sağlıklı olarak dışa vurabilen bir ebeveyn, çocuğuna da bunu modeller. Bu yüzden ebeveyn kendi regülasyonunu sağlamalıdır.
- Oyuncu olmak unutulmamalıdır. Eğer uyuma zamanı ile ilgili sorun yaşıyorsanız bu sorunu oyuncu yöntemlerle de çözmeye çalışabilirsiniz. “Yatağa babanın kucağında mı gitmek istersin yoksa zıplayarak kangru gibi mi gidelim?” gibi, çocuğa alternatif oyuncu seçenekler sunabilirsiniz.
- Duyguyu gören, o duyguyu seslendiren, çocuğun ihtiyacını anlayan bir yerden bakabilmek gerekiyor. Tablet ile normalden çok zaman geçiriyorsa “ Çocuğumun neye ihtiyacı var? Acaba tablet yerine mutlu olacağı neler yapabiliriz?” diye düşünebilmek çocuğa çok daha farklı bir açıdan bakabilmeyi kolaylaştırır.
- Tek kelime sözcüklerle anlaşmak çok değerlidir. Çocuğunuzla aranızda bazı katı sınırlar koyabilirsiniz ve bunu jest, mimik, el-kol hareketleriyle de zenginleştirebilirsiniz. “Ocağa yaklaşmak kesinlikle yasak ve gözlerimi kocaman kocaman açarsam bu kesin bir hayır anlamına gelir.” gibi.
- Günde kaç tane “Hayır!” dediğinizi biliyor musunuz? Çocuğunuzla aranızdaki ilişkide çok fazla “Hayır!” varsa çocuk için hayır kelimesi anlamını yitirebilir. Bu yüzden gerçekten esneme olacak ve olamayacak noktaları belirlemeniz çok kıymetlidir.
- Çocuğa sınır koyarken çocuğun özerkliğini ve yeterliliklerini destekleyen bir yerde durmak çok değerlidir.
- Çocukların koşullu sevgi gösterildiğinde veya kendilerini tehlikede hissettiklerinde bir şeyleri öğrenme ihtimali yoktur. Bu yüzden önce çocuğunuzla bağ kurmak, duygularını onaylamak, şefkatle yaklaşmak çocuğunuzun koyduğunuz sınırı öğrenmesine ve ilişkinizi korumanıza yardımcı olur.
Rebee’yi ücretsiz indirerek ve bu konunun bildirim paketini listenize ekleyerek, bu konu hakkındaki uzman psikologların hazırladığı günlük hatırlatmalar, bilgiler içeren bildirimleri alarak farkındalığınızı arttırabilirsiniz. Uygulamadaki sağlıklı sınırlar konulu aktiviteleri çocuğunuzla evde yaparak hem keyifli zaman geçirmiş olursunuz hem de sınır koyma konusunu sağlıklı bir şekilde ele almış olursunuz.
Günlük hayatınızı etkileyecek derecede olumsuz bir durum yaşıyorsanız uzman desteğine başvurabilirsiniz.